17 Ocak 2010 Pazar

Haşim Arıkan..

İnsan herseyi bırakıp gitmeyi istediğinde kendin yazılara,siirlere,filmlere vurur ya hani..
kendini arasın yanlızlığın içinde..belki bir şiir de belki bir yazı da..
işte öyle bir anda Haşim Arıkan'ın yazılarına rastladım..Sözcüklerle anlatamayacağım,duygu yüklü bulunan durumu yada hissettiği anı sözcüklere yansıtan yazılar..
okurken içinde ya kendimi buluyordum yada bulunduğum dünyadan uzaklaşıyordum..
Gerçekte isteyipte yapamamış olduğum seyi bir kaç dakikalığına da olsa yapabiliyor olmak:)
Burdan da Haşim Arıkan'ın yazılarını sık sık paylaşıyorum..
Tekrardan bir yazısı daha dikkatimi çekti.Aldı ve götürdü beni bilmeediğim bir yerlere...
Kendisine çok teşekkür ediyorum yazılarını bizlerle paylaştığı için..

Hiçliğe Uyandım Bu Sabah

Hiçliğe uyandım bu sabah.
Dokundurtmadım hayatı kendime.
Bir ben vardı bugün sadece yanımda.
Başbaşaydık onunla.
Zihnimdeki hazır sözcüklere hiç dokunmadan, özgürce konuştuk, belki de yıllar sonra.

Hiçliğime sokuldum bu sabah.
Ne herşeye uygun nedenlere bulandım.
Ne de bir neden olabilecek herşeye kapıldım.
Zihnimdeki perdenin ardından da bakmadım bugün hayata.
Onun bana kurduğu farkındalık tuzağına düşmeden düşündüm, sadece.

İsimsiz ve kategorisizdi herşey.
Bugün küçük bir çocuk gibi, zihnimdeki yargılar yerine duyularımı kullandım.

Bugün, herşeyi ilk defa gördüm, herşeyi ilk defa kokladım.
Herşeye ilk defa dokundum.

Meğer herşey, hiçliğin içinde gizliymiş bugün anladım.

8 Ocak 2010
Haşim ARIKAN


13 Ocak 2010 Çarşamba

öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.

öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
ellerimde koparmaya çaıştığım zincirlerden kalma yara izleri
yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.

öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.

öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad'a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın...

Orhan Veli KANIK

7 Ocak 2010 Perşembe

Yarım kalmış öyküler

Madem ki bir aşkın var, ne güzel tadını çıkar...
Her şeye boşver ve aşkı yaşa...
İlle de büyük aşk olması gerekmez...
Yaşanan her aşk büyüktür, yeter ki tadını çıkarmasını bil...
Çok büyük umutlar bağlama, yarını hiç düşünmeden, günü gününe sev,
sevginin tadını çıkar...

Sevgide geleceği düşünürsen aşkı bombok edersin.
Sakın haaa...
Sonsuz monsuz diye herifin başını yeme...
Her şeye boşver; öylesine sev ki, sevdiğin erkeği bile umursama,
salt kendin için sev, bencilce yaşa aşkı, bütün maddesiyle...

Yaşamdan elinde kala kala salt yaşadığın sevgiler kalır sonunda...
Aslolan aşktır yaşamda...
Dolu dolu, dolu dizgin, zilzurna, saniye saniye aşkı yaşayarak sev...
İki yıl, üç yıl sürecek diye umutlanıp enayilik etme...
İster sürer, ister sürmez...
Sen o anı yaşa yeter ki...

Yitirdiğin zaman; yaşadıklarını kazanmış olacaksın...
Sonunda elbet yitireceksin, ama yitireceğini hiç düşünme...
Çünkü aynı zamanda kazanmışsındır da...
Anılar kazanıyorsun daha ne...
İç o zaman, sarhoş ol...

Yüce yüce şeyler düşünme severken, sevgiyi berbat edersin...
Çünkü sevginin kendisinden daha yüce bir şey olmaz...
Aferin sana seviyorsan, seviliyorsan...
Sakın kuşkulara kapılma.

Severken yirmi yıl sonrasını değil, yirmi dakika sonrasını bile düşünme…
An an yaşa, derin derin hem de...

Afferin sana...

Çok sevindim.

İşe güce boşver...

Keyfince yaşa, sev...

Sevildikçe sev...

Sevilmeyince de tastamam boşver ve o zaman o güzelim yalnızlığına sarıl...

O yalnızlık ki, bütün sevgilerden daha güzeldir ve sonunda kollarımızla sararız…
O zaman da hiç üzülmeyeceksin. Çünkü nasıl olsa,
sığınacak bir yalnızlığımız var…
Günün birinde anamız bile bizi bırakır gider, ama o yalnızlığımız,
Biz yaşadıkça bizi hiç bırakmaz...
Severken bunları düşünme, lütfen yarınsız sev ki,
sevginin tadının çıkarasın.
Hadi, sevgiyle öperim. Yaşa sen...

Aziz Nesin

ARKADAŞIM BADEM AĞACI

Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Acarsın çiçeklerini ..
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz..
Açarım yüreğimi hemen
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hem de bilerek kandırıldığımızı
Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza
Koş desinler bize şaşkın
Sonu gelmese de hiç bir aşkın
Açalım yine de çiçeklerimizi
Senden yanayım arkadaşım
Havanı bulunca aç çiçeklerini
Nasıl açıyorsam yüreğimi
Belki bu kez kış olmaz
Bakarsın sevdan düş olmaz
Nasıl vermişsem kendimi son sevdama
Vur kendini sen de bu güzel havaya


Aziz Nesin